Memleketteki gelişmeler hiç umrunda olmayan, sadece ‘ekmeğine bakan’ insanların o vurdumduymazlığına bazen özenmiyor değilim. Yolda yürürken kör topal bir kediye rastlayıp da o günün geri kalanını buruk geçirdiğimde vicdansızlara özendiğim de olmuştu. Yani elbette bu özenmeler yersiz. İşin aslı; Gezi Olayları başladığı günden beri gerginim, öfkeliyim, iştahsızım, yorgunum, üzgünüm ve hâlâ geceleri tencere-tava sesleri işittiğim için şaşkınım!
Ülke olarak hava almaya, kafamızı toplayıp sakinleşmeye ihtiyacımız var bizim. Nitekim bu milleti en fazla sakinleştiren ve toparlayan ay olan Ramazan’a çok az bir süre kaldı. Tencere tavacı halkımız bu işi daha ne kadar uzatır bilmiyorum ama Ramazan’da gürültü yapma sırasının Müslüman milletimize, rahatsızlık duyma sırasının da hangi milletten olduklarına hükmedemediğimiz o halka geçeceğini biliyorum. Aldığım bir duyuma göre komşularının tencere-tava terörüne maruz kalanlar intikam için “men dakka dukka” atasözünün etrafında birleşip sahurlarda sokaklara çıkarak davullar çalacak, maniler söyleyecekmiş.
Yayalım lütfen!
Bu yazının üstüne laf söyleyen çıkmamış.
Peki senin diyeceğin var mı azizim?